
Ata’nın meşe palamudu kuruyor!
Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sırasında gölgesinde önemli kararlar verdiği 185 yaşındaki meşe ağacı, bakımsızlıktan ne yazık ki kurumak üzere!
Kurtuluş Savaşı yıllarında Atatürk ve silah arkadaşlarının 3 Eylül 1922’de karargah kurup, gölgesinde tarihi kararları verdikleri 185 yaşındaki, ‘Anıt ağaç’ ilgisizlikten kurumaya başladı
Uşak’ın Eşme İlçesi’ne bağlı Takmak Köyü’ndeki meşe ağacı, 13 Şubat 2009 tarihinde anıt ağaç olarak tescil edildi ancak yeterli koruma bir türlü sağlanamadı.
2008 yılında yıldırım düşmesi sonucu zarar gören ağacın korunması için yanına paratoner kuruldu, kurumaması içinde etrafında bir su havuzu oluşturuldu.
Ancak ağaç koruma çemberine alınmayınca gölgesi, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılarının mekanı oldu. Yanındaki su havuzu da zamanla yok olup gitti. Etrafı içki şişeleriyle çöplüğe döndü.
Bakımsızlıktan kurumak üzere olan anıt ağacın içler acısı durumu Uşaklılar’ı endişelendiriyor.
ATATÜRK BİR AĞAÇ İÇİN KÖŞKÜN YERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Bugün Atatürk yaşasaydı, herhalde o gölgesinde ülkeyi kurtaracak önemli kararları verdiği ağacın yaşaması için elinden geleni yapardı.
Atatürk’ün doğa sevgisini anlamak için Yalova’daki şu olayı unutmamak gerek:
1930 yılında Atatürk, Yalova köşküne doğru çıkarken, bir bahçıvanın köşkün hemen yanındaki koca bir çınar ağacını kesmek üzere olduğunu görür.
“Yahu, sen hayatında hiç böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki, neden, nasıl kesebiliyorsun?” der.
Bahçıvan:
“Paşam çınar ağacının kökleri köşkün temelini kaldırdı, yaprakları da köşkün pencerelerine müdahale ediyor. Ya köşkü kaybedeceğiz ya ağacı keseceğiz. Onun için de kusura bakmayın ama biz ağacı kesiyoruz”
Atatürk bir an düşünür ve imkansızı emreder:
“Hayır, gerekirse köşkü ağaçtan uzaklaştırınız, ama bu koca çınarı kesmeyiniz”
Etrafındaki herkes şaşırır. Koca köşk yerinden nasıl oynatılır, ne demek köşkü tutup da ağaçtan uzaklaştırmak?
Ama Atatürk kararlıdır. İstanbul’daki köprü altındaki tramvay raylarını Yalova’ya taşıtır. Köşkü hiç yıkmadan olduğu gibi tutarak kendisi de kazma kürek temelini kazar ve köşkün altına tramvay rayları döşenir. Ve köşk olduğu gibi yıkılmada ağaçtan 4 metre 80 santim kenara çekilerek, Çıbnar ağacı kesilmekten kurtarılır.
“Ne oldu buradaki ağaca”
Atatürk’ün ağaç sevgisi ile ilgili bir başka olay ise Ankara’da yaşanır.
Çankaya köşkünden Meclis binasına giderken o günün bozkır Ankarasında bir tek iğde ağacı vardır. Mustafa Kemal, her gün ağacın önünden geçerken arabayı yavaşlatır ve ağaca bakar.
Bir gün; ‘Bakın bu benim…’ derken, o ağacın yerinde olmadığını görür. Büyük bir telaşla otomobili durdurup iner.
Buradaki işçilere; ‘Ne oldu buradaki ağaca’ diye sorar.
İşçilerden onu çok üzecek yanıt gelir:
‘Efendim, yolu genişletmek için o ağacı kestik biz’
Hüzün içinde arabasına dönen Mustafa Kemal “Bunun başka yolu yok muydu? derken gözlerinden iki damla yaş süzülür.
Atatürk’ün doğayı, ağacı sevmesinin en belirgin örneklerinden birisi de kuşkusuz Atatürk Orman Çiftliği’dir. Atatürk, 1925 yılında kendi aylığından ödeyerek çiftliğin bugünkü yerini satın almıştır.
Bataklık, boş, çorak bir arazi olan o topraklarda kocaman yemyeşil bir çiftlik kurmuştur.
Ankara’yı Türkiye Cumhuriyetinin başkenti yapan ve bir bozkır kasabasında modern bir şehir kuran Atatürk, günümüzdeki, şehircilik, çevre ve tabiat güzelliği kavramlarına, 1920′li yılların şartları içinde ışık tutan bir dehadır.
Bu kavramların bilinmediği ve konuşulmadığı o yıllarda, şehircilik uzmanlarını getirterek, Cumhuriyetin başkenti Ankara’yı düzene sokan, ağaç diktiren, bulvarlar açtıran, Çiftliği kuran Atatürk, diğer yönleriyle olduğu gibi, bu yönüyle de her zaman örnek alınması gereken eşsiz büyük bir önderdir.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!