Atatürk ve Bilim
Atatürk’ün bilim ve teknolojiye verdiği önem nedir, bu alanda yaptığı çalışmalar, bilim ve teknolloji alanındaki çalışmalara verdiği destek ve bu alanda söylediği sözlerin tümünü yazımızın devamında bulabilirsiniz. Sanat, tarih, toplumsal yapı alanındaki yeniliklerinin yanı sıra Atatürk’ün teknoloji alanında da gerçekleştirdiği yenilikler azımsanmayacak düzeydedir. Bu yenilikleri ve Mustafa Kemal’in bilim alanındaki düşüncelerini gelin birlikte inceleyelim…
Atatürk bilim ve teknolojialanında gelişmenin bir insanın ve bir toplumun gelişimi için önemli yeri olduğunu her fırsatta dile getirmiştir. Yeni buluşlar, yeni icatlar ile insanların kendi karakterleri gibi ülke genelinin de gelişme göstereceğine inanmıştır. Yeni Türk Devleti’nin ana yapısını oluşturma aşamasında bilim ve teknoloji alanında da destek veren Atatürk’ün bilim ve teknoloji ile ilgili sözleri düşüncelerini de anlamak için önemlidir. Çağdaş ve medeni bir toplum yapısı için bilimsel gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Mustafa Kemal, her zaman eğitim hayatında da öğrencilerin bilimsel çalışmalarda bulunmasından yanaydı.
Mustafa Kemal’in bu konudaki görüşlerini en iyi anlatan Atatürk bilim ve teknoloji ile ilgili sözlerişu şekildedir…
- Bilim, gerçeği bilmektir.
- Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız.
- Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
- Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.
- Biz uygarlıktan, ilimden ve fenden kuvvet alıyor ve ona göre yürüyoruz.
- Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, inanışların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. İlerlemede geleneklerin kayıt ve şartlarını aşamayan milletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez. Hayat felsefesini geniş bir açıdan gören milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altına girmeye mahkumdur.
- Hissiyatı ve vicdani telakkiyati, ilim ve fenle besleyip eğiterek toplumun gerçek huzur ve saadetine çalışmak ulvi bir görüştür.
- Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir , fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.
- Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir.
- Ülkemiz içinde uygar düşüncelerin , çağdaş ilerlemelerin bir an yitirmeksizin yayılması ve gelişmesi gerektir. Bunun için bütün bilim ve fen adamlarının bu konuda çalışmayı bir namus borcu bilmesi gerekir.
- Bu millet ve memleket ilme, irfana çok muhtaç; tahsil yapmış, diploma almış gelmiş, olanları korumak kadar doğal ve lüzumlu bir şey olmaktan başka, parti parti eğitim ve öğretim görmek için ilim ve fen almak için Avrupa’ya, Amerika’ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve göndereceğiz. İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bu nedenle artık himaye ok zayıf kalır. Bunun yerine mecburiyet geçerli olur.
Atatürk’ün bilim ve teknoloji alanındaki sözlerinden de anlaşılacağı gibi bir ulusun milli mücadelesinde, kendini bağımsız olarak idare edebilmesinde mutlaka bilimsel gerçeklere, bilimsel çalışmalara ihtiyacı vardır. Bu alanda bıraktıkları ile ulu önderimiz, geleceğe de ışık tutup bilimsel gelişmelerin ilk adımlarını atmıştır.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!