Atatürk ve Müzik
Atatürk’ün müzik anlayışı, Atatürk ve müzik devrimi, Atatürk’ün müziğe verdiği önem hakkında en doğru bilgileri sizler için toparladık. En kapsamlı ve en doğru bilgiler için yazımızın devamına göz atabilirsiniz.
Atatürk’ün sanat ve sanatçıya verdiği değeri bilmeyenimiz yoktur. Her fırsatta modern ve çağdaş bir toplum olmak için sanatın her dalında yükselmenin gerektiğini dile getiren Mustafa Kemal;
- “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
- “Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felâkete mahkûmdur.”
- “Dünyada medenî, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet, mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir.”
sözlerini kullanmıştır. Sanatın her dalı ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden Atatürk, müzik konusunda daha ayrı bir özene sahiptir. Görevli olarak Sofya’da bulunduğu dönemlerde çok sesli müziğe ilgi duyan Mustafa Kemal, burada klasik müzik ve opera konserlerine gidip bu müzik türleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmuştur. Cumhuriyetin ilanı ve yeniliklerin ardından müzik alanında ülkenin gelişmesine katkı sağlamak için çok sayıda yeni düzenleme ve çalışmalar yapılmıştır. Atatürk bu çalışmalarında başında da bizzat kendisi durup ülkemizde müzik alanında gelişmeleri destelemiştir.
Sanat ve müziğe çok önem veren Mustafa Kemal, kendisi de şarkı söylemeyi çok severdi. Zaman zaman söylenen şarkılara eşlik etmesi ve müzik eşliğinde bazı zeybek oyunlarını oynaması onun sanatın her alanına ilgili olduğunun göstergesidir. Türkü sevgisi de bilinen Mustafa Kemal’in kendi sesinden bazı Rumeli türkülerini notaya döküldüğü de doğrudur.
Atatürk’ün müzik sevgisi ve müzik zevkini anlayabilmek için onun sevdiği müzikleri bilmek ve dinlemek gerekir. Atatürk müzikleri olarak da geçen bu türkülerden bazıları şu şekildedir.
- Yemen Türküsü Vardar Ovası
- Çanakkale İçinde
- Yanık Ömer
- Kırmızı Gülün Alı Var
- Alişimin Kaşları Kara
- Cana Rakibi Handan Edersin
- Mani Oluyor Halimi Takrire Hicabım Nihansın
- Dideden Ey Mest-i Nazım
- Olmaz İlaç Sine-i Sad Pareme
- Atladım Bahçene Girdim
- Dayler DaylerViran Dayler
- Esiri Zülfünün Ey Yüzü Mahım
- Gitti de Gelmeyi Verdi
- Hab-gah-ı Yare Girdim Arz İçin Ahvalimi
Atatürk, ülkelerin uluslararası düzeyde gelişmeleri, saygınlık kazanmaları ve kendilerini dünya çapında tanıtmaları için müziğin önemli bir unsur olduğunu belirtmiştir. İnsanlığın ortak dili olan müzik ile medeniyetlerin kültürlerini tanıtmaları ve diğer kültürleri tanımaları daha kolaydır. Güçlü bir müzik potansiyeline sahip olan Türk milletinin müzik üzerinden kendi kültürünü dünya çapında tanıtması ve saygınlık kazanması mümkündü. Bu yüzden Atatürk, kendi müzik anlayışını Türk kültürüne de yansıtıp gelişmesini sağlamıştır.
Hayatın her alanında müziğin birleştirici ve geliştirici özelliği olduğunun bilincinde olan Mustafa Kemal, Türk milletinin müzik ile daha birlik ve beraberlik içinde olacağının farkındaydı. Toplumsal huzur, barış ve sevgi alanında müziklerin ve sanat eserlerinin her zaman olumlu etkileri olmuştur. Atatürk’ün müzik sevgisi ile ilgili sözleri ise şu şekildedir…
- Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.
- Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz.
- Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.”
- Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir. Bir ulusun yeni değişikliğine ölçü, musıkide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.
- Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.
- Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir an önce, modern müzik kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu düzeyde Türk ulusal müziği yükselip, evrensel müzikte yerini alabilir.”
- Halkın da musıki ihtiyacını düşünmek gerekir. Halkın musıki zevkinin gelişmesi için bu musıkiye (batı musıkisine) alışması ve bu musıkiden hoşlanması için, köklü bir musıki eğitimine ihtiyaç vardır.
- Bir çok defa bu musıkinin (Türk musıkisinin) tam haysiyetini bulamıyoruz. İşte bu dinlediğimiz musıki hakiki bir Türk musıkisidir ve hiç şüphesiz yüksek bir medeniyetin musıkisidir. Bu musıkiyi dünyanın anlaması lâzımdır. Onu bütün dünyaya anlatabilmek için, bizim milletçe bugünkü medeni dünyanın seviyesine yükselmemiz gerekir.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!