
Ebola virüsü ne kadar tehlikeli?
Ebola, sınır tanımayan çok büyük bir tehdit halini alıyor!.. Virüsü kapmış olan hastaların sayısı, Liberya’da her 15-20 günde ve Sierra Leone’de ise her 25-30 günde ikiye katlanıyor…
Ebola ciddi, ölümcül, bulaşıcı bir hastalık türüdür. Kökü meyve yarasalarına dayandığı düşünülen virüs, ilk olarak 1976 yılında, bugünkü Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin sınırları içinde yer alan Ebola Nehri’nin yakınlarındaki bir salgın sırasında keşfedildi.
Batı Afrika’daki Gine, Liberya, Sierra Leone; Mart 2014’te gündeme gelen salgından en fazla etkilenen yerler. Hastalık daha önce hiçbir zaman bu virüsten etkilenmemiş olan Gine’de başladı ve hızlı bir şekilde kentsel alanlara yayıldı. Virüs, Gine’nin güneydoğusundaki sapa bir alan olan Nzerekore’den başkent Conakry’ye ve komşu ülkeler Liberya ile Sierra Leone’ye yayıldı.
Nijerya ve Senegal kendi ülkelerinde az sayıda vaka olduğunu teyit ederken, ABD ise şimdiye kadar iki vakanın olduğunu teyit etti. Ekim ayında İspanya’da bir hemşire Batı Afrika dışında virüsü kapan ilk kişi olmuştu.
Şu ana kadar, kıtanın dışındaki ülkeler için bunu Afrika’ya özgü bir hastalık olarak tanımlamak çok kolaydı. Ama artık Amerika ve İspanya’da da vakalar ortaya çıktı ve bu hastalığın tüm dünya için ne kadar büyük bir tehdit olduğu daha net bir şekilde anlaşılmaya başlandı: kontrolsüz kalırsa bu salgın, Batı Afrika’nın da ötesinde bir felakete yol açabilir.
Virüse nasıl yakalanılıyor ve virüs nasıl yayılıyor?
Ebola virüsü taşıyan birinin kanı, kusmuğu, dışkısı ya da vücut sıvısıyla; yaralı cilt, ağız ya da burun üzerinden doğrudan bir temas gerçekleştirenlere virüs bulaşıyor. Virüs, yine yaralı ciltler yoluyla mikrop bulaşmış giysiler ve yüzeyler üzerinden de yayılabiliyor.
Hastalık, grip gibi hava kökenli değil. Virüs bulaşan kişide hastalık belirtilerinin ortaya çıkması iki ila 21 gün arasında bir süre alıyor. Belirtiler gelişinceye kadarki sürede ise, insanlar başkalarına virüs bulaştırmıyor. İnsanlar, kanları ve salgıları virüsü bünyesinde bulundurduklarında hastalığı başkalarına bulaştıracak konuma geliyorlar. Bazı vakalarda virüs, tespitinden yedi haftaya kadar bir süre sonra başkalarına bulaşabilir hale geliyor.
Bağış toplanıyor!
Her geçen ay, Ebola ile mücadele masrafları ve ihtiyaç duyulan personel sayısı ikiye katlanıyor. Batı Afrika’da insanların yardıma gelecek ay değil, şimdi ihtiyacı var! Bu küresel bir sorun. Ve bu yüzden de çok geç olmadan küresel bir müdahaleye ihtiyaç var.
Ebola’ya yakalanmış hastaları teşhis edip tedavilerini yapmak için büyük çabalar harcayan cesur ve kararlı tıp çalışanları sayesinde, bu salgını yenmek ve yayılmasını önlemek için hayati önem taşıyan adımlar atıldı. Britanyalı bir erkek hemşire olan ve Sierra Leone’de hastaları tedavi etmeye çalışırken bu virüsü kapan William Pooley, şahit olduğu korkutucu ve acı verici durumu son derece dokunaklı bir şekilde anlattı. Pooley’in sözleri, Ebola’yı yenmek amacıyla Londra’da düzenlenen konferansa katılan uluslararası ortaklara, bu krizle mücadele edebilmek için ihtiyaç duyulan uzmanlığı, işgücünü ve finansmanı sağlamak için birlikte çalışmaları gerektiğini vurgulayan güçlü bir çağrı oldu.
ABD ve Fransa, Liberya ve Gine’deki müdahaleleri desteklemek için taahhütlerde bulundular. 2 Ekim’de Londra’da yapılan Ebolayı Yenme Konferansı’nda, STK’lar, iş dünyası, hayırseverler ve hükümetlerden oluşan yeni bir koalisyon da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından taahhüt ve teklifler alındı. Küba gibi yeni ortaklarla çalışılacak. 100m GBP’nin üzerinde bir bağış sözü alındı ve ilave yüzlerce sağlık çalışanının bu ülkelere gönderilmesi için ilgili çalışmalara başlandı.
Sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg ve eşi Priscilla Chan’in Ebola salgınıyla mücadele için ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) Vakfı’na 25 milyon dolar bağışta bulunacağı bildirildi. Vakıftan yapılan açıklamada; bağışın hızla yayılan Ebola salgınının görüldüğü bölgelerde kullanılacağı bildirildi.
Geçen ay da Microsoft‘un kurucu ortağı Paul Allen, 9 milyon dolar bağışta bulunmuştu.
Virüse karşı hangi tedbirler alınabilir?
WHO (Dünya Sağlık Örgütü), Ebola hastalarıyla ve onların vücut sıvılarıyla temastan kaçınmak gerektiğini söylüyor.
Kamusal alanda, mikrop bulaşmış olması mümkün hiçbir şeye dokunulmaması (örneğin ortak kullanılan havlular) isteniyor.
Bakıcıların eldiven takması, maske gibi koruyucu donanım kullanması ve düzenli olarak ellerini yıkaması gerekiyor.
WHO, çiğ hayvan etinin tüketilmemesi ve enfeksiyon kapmış yarasalar veya maymunlarla temas edilmemesi konusunda da uyarıyor.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!