
Falih Rıfkı Atay kimdir?
Gazeteci, gezi yazarı, milletvekili olan Falih Rıfkı Atay, Atatürk’ü yakından tanıtan kitapları ve yazılarıyla tanınır…
1894 İstanbul doğumlu Falih Rıfkı Atay, gazeteci, gezi yazarıdır. 27 yıl milletvekilliği yapmıştır.
İlk ve orta okulu, Rehber-i Tahsil Mektebi ile Mercan İdadisi’nde okudu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre Babıâli Mektebi Kalemi’nde kâtip, Dâhiliye Nezareti Özel Kalem Müdür Yardımcısı olarak çalıştı.
Gazeteciliğe Tanin Gazetesi’nde başladı. Burada, röportaj ve makaleler yazdı. I. Dünya Savaşı başlayınca yedek subay olarak Filistin ve Suriye’de Dördüncü Ordu Karargahı’nda Cemal Paşa’nın katipliğini yaptı.
1917 yılında İstanbul’a döndü. Cemal Paşa Bahriye nazırı olunca Özel Kalem Müdürlüğünü getirildi. Bir süre edebiyat öğretmenliği yaptı.
Daha sonra kendisini bütünüyle gazeteciliğe verdi. 20 Mart 1918’de Ali Naci Karacan, Necmeddin Sadak ve Kazım Şinasi ile birlikte Akşam Gazetesi’ni kurdu. Gazetede, Milli Mücadele’yi savunan yazılar yazdı.
1923 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giren Atay, aralıksız 27 yıl milletvekilliği yapmıştır. 1923-1934 arasında Bolu , 1935-1950 arasında Ankara milletvekili olarak mecliste yer aldı.
Bir yandan da Hakimiyet-i Milliye, Ulus, Milliyet gazetelerinde başyazarlık yaptı. Köşe yazılarında Atatürk devrimlerini ve batılılaşmayı savundu.
1950 yılında Dünya Gazetesi’ni kurdu ve ölümüne kadar gazeteyi yönetti.
20 Mart 1971 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti.
Falih Rıfkı Atay, basın tarihi açısından önemli bir kişidir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bir basın günü oluşturmak istemiş, ancak tarihi konusunda çeşitli fikirler öne sürülmüştür.
Falih Rıfkı Atay, 24 Temmuz tarihini ortaya atan kişidir. Türk basınında sansürün ilk uygulandığı tarih 10 Mayıs 1876’dır. 24 Temmuz 1908’e ise İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra gazeteler ilk kez sansürsüz çıkmıştır. Atay’ın önerisi üzerine 24 Temmuz “Basın Bayramı” ilan edilmiştir.
Cumhuriyeti ve inkılapları her dönem savunan Atay, Cumhuriyet dönemi düz yazı ve özellikle anı ve gezi yazısı edebiyatının gelişmesine öncülük etti.
Eserlerinde, canlı, sağlam, duru bir anlatım kullandı. Yazılarında Cumhuriyet’in getirdiği dil devriminin sadeliğini savundu.
“Ateş ve Güneş” ve “Zeytindağı“nda, yedek subay olarak katıldığı Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarını ve gördüklerin konu edinir.
“Çankaya“da Atatürk’ün yaşamını ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatır.
“Kurtuluş“da 7 Nisan 1789’da tahta çıkan 3. Selim döneminde başlayarak 1966 yılına gelinceye kadar Türk Devrim Tarihi’ni anlatır.
Eserleri
Ateş ve Güneş (Suriye ve Filistin savaş anılan, 1918),
Zeytindağı (1932),
Mustafa Kemal’in Mütareke Defteri (1955),
Mustafa Kemal’in Ağzından Vahdettin (1955),
Çankaya (1961),
Batış Yılları (1963),
Kurtuluş (1966)
Atatürk Ne İdi? (1968)
Bayrak (1970)
Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya (1930),
Deniz Aşırı (1931)
Yeni Rusya (1931)
Moskova-Roma (1932)
Bizim Akdeniz (1934)
Taymis Kıyıları (1934)
Hind (1944)
Yolcu Defteri (1946)
Gezerek Gördüklerim (1970)
Eski Saat (1933),
Niçin Kurtulmamak (1953)
Çile (1955)
İnanç (1965)
Pazar Konuşmaları (1966)
İnceleme
Başveren İnkılapçı (Ali Suavi Üzerine, 1954),
Atatürkçülük Nedir (1966)
Londra Konferansı Mektupları (1933)
Türk Kanadı (1941)
Kanat Vuruşu (1945)
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!