
Hıçkırık nedir? Nasıl oluşur? Nasıl geçer?
Hıçkırık, net bir şekilde sebebini bilmediğimiz, anlam veremediğimiz anlarda yaşadığımız durumlardan biridir. Peki, nedir bu hıçkırık?
Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının birden kasılması sonucunda ses telleri arasındaki açıklığın istem dışı kapanması ile gerçekleşen ani soluk alımı ve bu sırada bir sesin dışarı çıkmasıdır. Frenik sinirinin uyarılması ile geliştiği bilinmektedir.
Bu durum, her insanda meydana gelmesi mümkün olan bir durumdur ve önemli bir sorun değildir. Üstelik, bazı durumlarda nöbetler şeklinde de görülmesi mümkündür. Kısa bir süre sonra geçecek olan bir sorundur.
Hıçkırık Oluşmasına Neden Olan Durumlar
Hıçkırığa yol açan 100’den fazla tıbbi neden tespit edilmiştir. Bunların çoğu zararsızdır. Bazen ilaçlar da hıçkırığa neden olur. Bazı anestezi ilaçları, kortizonlar, Parkinson hastalığı ilaçları ya da kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları hıçkırığa yol açabilir. Ama çoğu zaman bunlardan hiçbiri değildir nedeni. Gülmek, hızlı yemek, gazlı içecekler de kendiliğinden hıçkırığı tetikleyebilir. Heyecan, korku, stres yaşamak da hıçkırığa sebep olabilir.
Ve daha birçok durum neticesinde, hıçkırık oluşabilir. Asla heyecan yapılması, tedirgin olunması gereken bir sorun değildir. Biraz rahatlama, kısa bir süre uzanarak bekleme ardından geçecektir.
Bazı hıçkırıklar ise uzun sürer. En uzun süreli hıçkırık rekoru Amerikalı Charles Osborne’a aittir. 1922’de başlayan hıçkırığı hiç durmaksızın 1990’a kadar, yani 68 yıl boyunca devam etmiştir.
Neyse ki birçok hıçkırık basit yöntemlerle giderilebilir. Hangi yöntemin en iyi olduğu konusunda ise farklı görüşler var.
Yöntemlerin bir kısmı kandaki karbondioksit oranının artırılmasına dayanıyor. Bu yolla diyaframdaki kasılma engellenebilir. Bunun için nefesinizi tutmanız ya da bir kese kağıdı içinde nefes alıp vermeniz tavsiye edilir.
Bazıları vücudun dikkatini başka şeylere kaydırmanın işe yaradığı görüşünde birleşirler.
Bir diğer hıçkırık giderme yöntemi ise beyinden mideye kadar inen ve nefes almayla yutkunmayı koordine eden vagus sinirinin uyarılmasıdır. Hıçkırma sırasında bu sinir hassas hale gelir; onu uyarma yoluyla beynin dikkatini dağıtmak ve olaylar zincirini kırmak mümkündür.
Su yudumlamak, limon ısırmak ve buz yemek yoluyla da vagus siniri uyarılabilir. Dilin ucunu çekmek, parmaklarla kulakları tıkamak ya da göz üzerine hafif basınç uygulamak da bu yöntemler arasındadır. Bazen hıçkıran kişiyi korkutmak da aynı işlevi görür.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!