
Matematik Köyü’nde neler yaşadım? 3.bölüm
Birkan’ın Matematik Köyü’nde yaşadıklarıyla ilgili dizi yazımız 3. bölümüyle sürüyor. Matematik Köyü’nün tatil günü nasıl geçiyor?
Matematiği sevmek için Şirince’deki Nesin Matematik Köyü’nde Yaz Kampı’na katılan Birkan Kaşıkçıoğlu, 15 gün boyunca köyde neler yaptıklarını bizlere gün gün anlatıyor…
>> MATEMATİK KÖYÜ’NDE İLK GÜN… <<
>> DERS SONRASI BULAŞIK NÖBETİ <<
3. GÜN 19.06.2013 – Çarşamba
Yeni bir güne merhaba diyorum. Bugün yine çok güzel bir sabaha uyandım. Erken kalktım duş aldım. Sonra bol kepçe lokantasına gittim.
Kahvaltı sırası daha yeni yeni oluşmaya başlamıştı. Biz de sıraya girdik. Kahvaltımızı yaptık. Sonra çadırdan kitaplarımı aldım. Tribüne gittim. Bugün biraz daha zihnim açıktı. Konuları biraz daha kolay anladım. Ali hocanın dersleri çok güzel geçiyordu.
Saat 12.00’ye geliyordu. Öğle yemeğimizi yedik. Yeni arkadaşlar edindim. Çok eğlencelilerdi. Hele de Özgür çok muzip bir çocuktu. Hiçbir şeye gülmesek bile onun gülüşüne gülüyorduk. Gerçekten Özgür çok iyiydi.
Bugünkü görevimiz yemeğe yardım etmek. Asım Usta’nın yanına gittik. Domates, biber, salatalık, soğan, patetes, falan soyduk, doğradık. Görevimizi bitirdikten sonra dağıldık.
Ben büyük kütüphaneye gittim. Oradan kendime bir kitap seçtim. Sonra okumak için cennet bahçesine gittim. Kitap okurken uyuyakalmışım.
Saat 15.00 da kalktım. Arkadaşlarımın yanına gittim. Tenis turnuvası yapıyorlardı.
Saat 15.30 gibi arkadaşlarımla beraber çardağa oturduk. Bir kişi çayları almak için bir kişiyi de kek alması için aramızda görevlendirdik. Aslına biz bir grup olmuştuk. Bu işi sırayla yapıyorduk. Çayımızı içtikten sonra akşam derslerine gittik. Bir kısmımız matematik 1 programındaydı. Bir kısmımızda cebir programındaydı.
Akşam tekrar görüşmek üzere ayrıldık. Gerçekten arkadaşlığımız çok iyiydi. Her yemek saatinde toplanıp yemeğimizi beraber yiyorduk.
Özgür çadır arkadaşımdı. Akşam derslerimize başladık. Akşam dersleri de çok iyi geçiyordu. Dört saatlik moladan sonra derse odaklanmak biraz zor oluyordu ama yine de dersimiz keyifli geçiyordu.
Saat 20.00’ye geliyordu. Karnımız da iyice acıkmıştı. Derstekilerin yüzlerinden belli oluyordu. Çok komikti güneş dersliğe vurdukça herkes iyice kendini salıyordu. Son ders biraz dağınıklık oluyordu.
Akşam derslerimizde bitti.
Yine çardakta toplandık. Sanki çardak bize ait gibiydi.
Yemekten sonra tabaklarımızı götürüp bulaşıkhaneye verdik. Böyle de bir sorumluluğumuz vardı. Burada tamamen herkes her şeyi gönüllü olarak yapıyordu. Çünkü burada ortak bir yaşam var. Burada bütün herkes eşit.
Yemekten sonra bende Eren Abi’nin yanına gittim. O grup1’in abisiydi. Bir ihtiyacımız olsa ona söylüyorduk. Bizim gruptan sorumluydu ve Şirince’ye giderken ya da başka bir şey yaparken ondan izin alıyorduk.
Kendisi Boğaziçi Matematik Bölümü’nde okuyor. Yapamadığım sorularla ilgili ondan yardım istedim. Beraber soruları çözdük.
Burası okul gibi çok sıkı bir yer değil. Gelmek isteyen arkadaşlarımız okul gibidir diye gelmek istemiyorsa yanılıyor. Çünkü buradaki bir çok arkadaşımız böyle biraz korkarak gelmişti. Yanıldıklarını burayı görünce anladılar.
Soruları çözdükten sonra Faruk Abi’nin yanına gittim. O da gezilerle sorumluydu. Yarın tekne turu vardı. Her Perşembe gezi düzenleniyordu. Matematik köyünün tatil günüydü. Onun yanına gidip ismimi yazdırdım. Sonra arkadaşlarımın yanına gittim. Hâlâ çardakta oturuyorlardı. Özgür yine bütün herkesi gülmekten koparmıştı. Saat 12.00’ye kadar orada takıldık. Artık yatma saati gelmişti. Çadırımıza gittik. Zaten çok yoruluyorduk. Çadırda konuşacak halimiz kalmıyordu hemen uyuyorduk.
Ama son güne dair bir planımız vardı…
4. GÜN 20.06.2013 – Perşembe
Bu sabah yine biraz erken kalktık. Tekne gezimiz bugün. İsteyen geliyor isteyen de gelmiyor köyde kalıyor ya da Şirince’ye gidiyor.
Bugün matematik köyünün tatil günü. Ders yok. Eşyalarımı ayarlayıp kahvaltıya indim. Kahvaltımızı yaptık. Şirinceye kadar yürüdük hep beraber oradan tutulan arabalara bindik. Özgür ve diğer arkadaşlarım da vardı. Sonra yola çıktık.
1.5 saat keyifli bir yolculuğun sonrasında Kuşadası’na ulaştık. Oradan bir tekne kiraladık. Tur tekneleri gibi ama bu teknenin kaydırağı falanda vardı. Müzik falan ortam çok güzeldi. Arkadaşlarla epey eğlendik. Güneşlenerek, denize girerek çok güzel bir gün geçirdik. Kuşadası’nın koylarını gezdik. Milli Parkı falan gördük. Haftaya da milli parka gideceğiz.
Saat 17.00 gibi tekrar arabalara bindik. Yine 1.5 saat süren yolculuğun ardından köye ulaştık. Hemen bir duşa girdim. Çok yorulmuştum ve çok yanmıştım. Sonra gidip yemeğimi yedim. Bizimkilerin hepsi yatmıştı. Ben de hemen çadırıma gidip yattım.
Yarın görüşmek üzere…
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!