
Su kirliliği nedir?
Kısaca, su kirliliğinin insanlar ve çevre açısından sonuçları nelerdir?
Su kirliliği, dünyamızı her geçen gün daha fazla tehdit eder hale geldi. Şehirleşmeyle birlikte ivme kazanan su kirliliği, sucul yaşamın yanı sıra insan hayatını da olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.
Su kirliliği, göl, nehir, okyanus, deniz ve yeraltı suları gibi su barındıran havzalarda görülen kirliliğe verilen genel addır. Su kirliliğinin her çeşidi, kirliliğin olduğu yer ve çevresinde yaşayan tüm canlılara zarar verir, türlerin ve biyolojik toplulukların yaşamlarını tehdit eder.
Araştırmalar, su kirliliğinin milyonlarca yaşamı birebir etkilediğini ortaya koyuyor. Dünyada 780 milyondan fazla insan temiz su kaynaklarına ulaşamazken, bunların yaklaşık 343 milyonu Afrika’da yaşıyor.
Su kirliliği yalnızca çevreyi ve insanoğlunu etkilemez, aynı zamanda ekosistemdeki dengeyi bozar.
Şimdi sizlerle su kirliliğinin insanlar ve çevre üzerindeki sonuçlarını inceleyeceğiz.
Yüzey sularında kirlilik:
Yüzey sularındaki kirliliğin temel nedeni şehirleşmedir. İnsan kökenli kentsel ve endüstriyel atıklar su yoluyla taşınır. Bu suyun kullanılmasıyla birlikte kusma, böbrek ağrısı ve yine böbreklerde hayati rahatsızlıklar meydana gelir.
Yüzey sularındaki kirliliğin çevreye ve doğaya etkileri ise çarpıcıdır. Toprağın tüm verimliliğini ve kalitesini etkiler. Kirliliğin büyük boyutlara ulaşması sonucu oluşan tortular, suda yaşayan canlılara güneş ışığının ulaşmasına engel olur. Güneş ışığından mahrum kalan bu sualtı canlıları ölür. Sudaki kirlilik nedeniyle oluşan geniş tortu kümeleri balıkların solungaçlarını tıkar, organizmaların ise yaşamasını imkansız hale getirir.
Yer altı sularında kirlilik:
Yer altı suyu, yeraltındaki boşluk veya gözeneklerde tutulan suya denilmektedir. Dünyanın tatlı su kaynaklarının yaklaşık yüzde 22’si yer altı sularından oluşur. Yer altı suyunun kaynakları yağışlar, okyanuslar, ırmaklar, göller, bataklıklar, yapay gölcükler ve su arıtma sistemlerinden oluşur.
Yer altı sularındaki kirliliğin insan sağlığı üzerinde uzun döneme yayılan etkileri vardır. Arsenik kirliliği, kusma, ishal, uzun dönemde ise cilt ve akciğer kanserine neden olabilmektedir. Kimi zaman bu kirlilik zehirli alglerin sayılarının artmasına neden olarak su yaşamını çarpıcı şekilde değiştirir. Örneğin, balıklar ve su altı bitkileri ölmeye başlar.
Termal sulardaki kirlilik:
Termal kirlilik, çevre suyunun sıcaklığını değiştiren herhangi bir işlemin suyun kalitesini ve oksijen taşıma kapasitesini düşürmesidir.
Termal su kirliliğinin en önemli unsuru olan fabrikalar, suyu soğutucu olarak kullanır ve ısınan suyu tekrar doğaya bırakırlar.
Isınan ve kalitesi bozulan su daha az oksijen taşır ve su canlılarına zarar verir. Termal su kirliliği ekosistemin dengesini de bozar.
Suda yaşayan organizmalar belli bir sıcaklık derecesine uyum gösterirler. Bu derecedeki düşüş ve yükseliş, yaşamlarını tehdit eder. Buna “termal şok” adı verilir.
Tarım ürünleri üretiminde kullanılan gübre, zirai ilaç ve diğer faktörler insanlar ve çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratır.
Örneğin yaygın olarak gübrenin içinde bulunan kadmiyum, ekinler tarafından emilir. İnsanlar bu ekinlerden yapılan ürünleri tükettiğinde ishal, çeşitli böbrek rahatsızlıkları ile karşı karşıya kalırlar.
Cıva, arsenik gibi ağır metaller, kandaki hemoglabin seviyesinde düşüşe neden olur.
Yağmurlar ve sulama ile tarımsal ilaçlar toprağa karışır.
Endüstriyel su kirliliği:
Fabrikalar ve endüstriyel işletmeler, üretim işlemi sırasında, ağır metaller ve çeşitli kimyasallarla dolu, toksik ve kullanmış su ortaya çıkarırlar. Bu su, endüstriyel su kirliliğinin kaynağıdır.
Ne yazık ki, bu suyun büyük bir kısmı herhangi bir işlem ve sağaltımdan geçmeden su kaynaklarına geri verilir. Endüstriyel kirliliğe uğramış suyun kullanımı, insanların sinir sistemini etkilediği gibi iskelet sisteminde deformasyona neden olur.
Endüstriyel anlamda kullanılan suyun, doğal su kaynaklarına karışmasıyla sudaki ısı değişir. Oksijen seviyesi düşer. Suyun flora ve faunası zarar görür.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!