
Topkapı Sarayı ve özellikleri
15. yüzyılda inşa edilen Topkapı Sarayı, yaklaşık dört yüzyıl imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi olmuştur.
İstanbul’ın 1453’te Fatih Sultan Mehmed tarafından fethedilmesinin ardından Topkapı Sarayı’nın yapımına 1460 yılında başlanır. Saray, 1478’de tamamlanır.
İstanbul’un tarihi yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda yer alan Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmed’den başlayarak 31. padişah Sultan Abdülmecid’e kadar imparatorluğun eğitim, idare ve sanat merkezi olarak kullanılmıştır.
19. yüzyılda idare merkezinin Dolmabahçe Sarayı’na taşınmasına rağmen Topkapı her dönem önemini korumuştur.
Topkapı Sarayı, 1924 yılında müze haline getirilmiştir. Saray, mimari yapıları, koleksiyonları ve yaklaşık 300 bin arşiv belgesi ile dünyanın en büyük saray-müzelerinden biridir.
Ayasofya tarafındaki saltanat kapısından girilen ve birbirinden geçilen dört avlu çevresindeki mimari yapılardan oluşan Saray’ın etrafı bahçeler ve meydanlarla çevrilidir.
Sarayın ilk avlusu Alay Meydanı’dır. Halkın başvuru için girebildiği birinci avluda Aya İrini Kilisesi, Darphane, fırın, hastane bulunur.
Sarayın ikinci avlusu, Divan Meydanı ya da Adalet Meydanı’dır. Devlet yönetiminin kullandığı yapıların yer aldığı Divan Meydanı, tarih boyunca pek çok törene sahne olmuştur. Bu avluda, divan toplantılarının yapıldığı Divan-ı Hümayun (Kubbealtı) binası ve yanında Divan-ı Hümayun Hazinesi yer alır. Avluda, Adalet Kulesi de bulunmaktadır.
Kubbealtı’nın yanında Harem Dairesi girişi ile Zülüflü Baltacılar Koğuşu bulunur. Zülüflü Baltacılar Koğuşu ile aynı yönde bulunan Has Ahır yapıları ise aynı yönde, bir avlu etrafında yer alır. Adalet meydanının Marmara yönünde saray mutfakları ile ek hizmet binaları bulunmaktadır.
Adalet meydanının kuzey yönünde cülus, arife, bayram ve cenaze törenlerinin yapıldığı, Sancak’ın savaşa giden Sadrazam’a verildiği Babüssaade yer alır.
Üçüncü Avlu, enderun (iç saray)’dır. Padişaha ait mekanların yanında, Sultan II. Murad döneminde kurulan Saray Okuluna ait koğuş ve yapılar da burada yer alır.
Padişahın devlet adamlarını ve yabancı elçileri kabul ettiği Arz Odası, Fatih Köşkü / Enderun Hazinesi ve Has Oda buradadır. Küçük Oda, Büyük Oda, Seferli, Kilerli, Hazineli, Has Oda isimleriyle anılan Enderun Saray okuluna ait koğuşlar, Babüssaade girişinden itibaren avlunun etrafına sıralanmıştır.
Avluda, 15. yüzyılda yapılan Hükâr Mescidi / Ağalar Camii ile III. Ahmed döneminde havuzlu köşkün yıkılmasıyla yaptırılan III. Ahmed Kütüphanesi bulunur.
Enderun Avlusu’ndan sonra, padişaha ait köşklerin ve asma bahçelerin bulunduğu 4. avluya geçilir. Has Oda’nın Mermer Sofa’ya açılan kapılarıyla da ulaşılan bu mekanda, Osmanlı sanatının klasik köşk mimarisinin en seçkin örnekleri olan, Sünnet Odası, Bağdat ve Revan Köşkleri ile İftariye Kameriyesi yer alır.
4. Avlunun alt katında asma çiçek bahçesi, ahşap Kara Mustafa Paşa Köşkü, Hekim Başı Kulesi ve Sofa Camii yer alır. Sultan Abdülmecid döneminde inşa edilen Mecidiye Köşkü ve Esvab Odası Saray’da inşa edilen son yapılardır.
Topkapı Sarayı’ndaki koleksiyonlar
Topkapı Sarayı birçok kolesiyona ev sahipliği yapar.
1. Hırka-i Saadet Dairesi ve Kutsal Emanetler:
Has Oda, Fatih Sultan Mehmed döneminde padişahların özel dairesi olarak yapılmış ve 16. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı sultanları tarafından ikamet amacıyla kullanılmıştır.
Has Oda’da bulunan Mukaddes Emanetler Dairesi, Yavuz Sultan Selim’in Halife olduğu 16. yüzyıldan 19. yüzyıl sonlarına kadar Osmanlı Padişahlarına çeşitli tarihlerde gönderilen dinî eserlerden oluşmaktadır. Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethi ile hilafet, Abbasilerden Osmanlı padişahlarına geçmiştir. Bu olayın ardından, son Abbasi Halifesi III. Mütevekkil’de bulunan, Hz. Peygamber’in Hırkası (Hırka-i Saadet) Yavuz Sultan Selim’e verilmiştir.
Kutsal emanetlerin İstanbul’a gönderilmesi, daha sonra da devam etmiştir. Kutsal emanetlerin en önemlileri, Hz. Muhammed’in hırkası, sakalı, Uhud Savaşı’nda kırılan dişinin saklandığı mahfaza, ayak izleri, mektupları, oku ve kılıcı yer almaktadır.
2. Padişah kaftanları, kumaşlar, halılar ve kutsal örtüler
Osmanlı kumaş sanatının en zengin örneklerini içeren Padişah Elbiseleri koleksiyonunda 15. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın başlarına kadarki sürece ait padişah ve şehzade kıyafetleri bulunmaktadır.
Padişahlar, kıyafetlerini bütünleyen bir unsur olmasının yanı sıra Osmanlı’da en önemli statü simgelerinden biri olması açısından başlığa çok önem verirlerdi. Padişahlar törenlerde ve kabul günlerinde “horasanî”, “mücevveze”, “selimî” ve “katibî” denilen başlıkları giyerlerdi.
3. Padişah portreleri ve resim koleksiyonu:
Saray’ın resim koleksiyonunun bir bölümünü Osmanlı padişahlarının portreleri oluşturur. Koleksiyonda, Osmanlı Devleti’nin 1299 yılında kuruluşundan itibaren hüküm süren 36 padişahın gravür, yağlıboya, suluboya ve fildişi üzerine boyama portreleri yer alır.
Fatih Sultan Mehmed’ten önce hiçbir padişah, portresini yaptırmamıştır. Bu sebeple Osmanlı padişah portreciliğinde, yaşadığı dönemde portresi yapılmayan sultanların dış görünüşleri tarihî metinlerde anlatıldığı biçimde veya tamamen hayali olarak resimlenmiştir.
4. Silah koleksiyonu:
Topkapı Sarayı Müzesi’nin Arap, Emevi, Abbasi, Memlük, İran, Türk, Kırım-Tatar, Hint, Avrupa ve Japon kültürlerine ait 52.000 adet silahtan oluşan koleksiyonu, 1300 yıllık geniş bir zaman dilimini kapsayan örnekleriyle dünyanın bu alandaki sayılı koleksiyonlarından biridir.
Koleksiyonda, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Mehmed, I. Ahmed gibi birçok Osmanlı padişahına, sadrazam, paşa, silahdarağa gibi üst düzey devlet adamlarına ait silahlar bulunur.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!