
Van Gölü’nün su altı peri bacaları…
Dünyanın en büyük mikrobiyalitleri, Van Gölü’nün sodalı sularında oluşuyor. Eşsiz bir su altı görüntüsü oluşturan mikrobiyalit nedir, nasıl oluşur?
Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşam çok da kolay değildir. Bu nedenle çok az canlı bu sulara uyum sağlayabilir, bunlardan biri de inci kefalidir.
Van Gölü, inci kefali dışında çok ilgi çekici bir oluşuma da ev sahipliği yapar. Bu oluşuma “mikrobiyalit” ismi verilir. Mercan kayalıklarına benzeyen mikrobiyalitler, kayaç benzeri yapılardır. Mikrobiyalitler, siyanobakterilerin ve bazı alglerin fotosentezi ve çevrelerindeki sudan kalsiyum karbonat çökeltmeleri ile oluşurlar. Oluşan kireç taşı çökeltisi içinde yukarıya doğru büyümeye devam eden mikrobiyalitler, adeta su altında yaşayan dev ağaçlara benzerler.
Mikrobiyalitler, günümüzden milyonlarca yıl önce dünyada çok yaygın şekilde bulunuyordu. Günümüzde ise çok sınırlı bir alanda görülürler. Van Gölü’nde oluşan mikrobiyalitler, dünyanın en büyükleri olarak biliniyor. Görünümlerinin benzerliği nedeniyle Van Gölü mirobiyalitlerine “su altı peri bacaları” denilmektedir.
Van Gölü mikrobiyalitlerinden ilk kez 1957 yılında bahsediliyor. Dünyada bilinen mikrobiyalitlerin boyu ortalama 2-3 metre civarındayken, Van Gölü sularında oluşan mikrobiyalitlerin uzunlukları 18 metreden 30 santimetreye kadar değişiyor. Mikrobiyalitlerin bulundukları derinlik ise 1,5 metre ile 22 metre arasında farklılaşıyor.
Van Gölü su seviyesinin yüksek olduğu zamanlarda oluşan, ancak şimdi karada kalan fosil mikrobiyalit alanları da bulunuyor.
Adilcevaz ilçesi açıklarından yatay olarak uzanan mikrobiyalitler, adeta geniş bir şehir görünümü oluşturuyor.
Van Gölü’ndeki mikrobiyalitlerle ilgili çalışmalar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Prof. Dr.Mustafa Sarı ve ekibi tarafından yürütülüyor. Prof. Dr. Mustafa Sarı ve ekibi, aynı zamanda, mikrobiyalitlerin oluşumunda ilk aşama olan, göl tabanındaki çatlaklardan dışarıya sızmayı da ilk kez görüntülemeyi başaran ekip.
Van Gölü ve mikrobiyalitlerin önemi…
Van Gölü oluşum biçimi ve yapısı ile eşsiz bir sucul ekosistem.
Sodalı ve tuzlu olan göl suları kullanım için uygun değilken, Van Gölü’nün kapalı bir havza olması, gölün su varlığını tamamen iklime bağlı hale getiriyor ve bilimsel çalışmalar için mükemmel bir laboratuvar görevi görüyor.
Mikrobiyalitler, özellikle su altı dalışı yapanlar için adeta su altında bir şehir görüntüsü oluşturuyor. Van Gölü mikrobiyalitlerinin büyüklüğü ve oldukça geniş bir alana yayılımı, burayı benzersiz bir hale getiriyor.
Çocuklara özel hazırlanan ilk ve tek haber sitesi Yumurtalı Ekmek’i, facebook’ta beğenmeyi twitter ve Instagram'da takip etmeyi unutmayın!